Yazıştığım İnsanların Genel Durumları

Yaklaşık 4 sene önce ufak bir blog yazısıyla başlayan bu çalışma esnasında, bana ulaşan birçok insan oldu. Kimi sadece yazdı, kimi bişeyler sordu. Kimi bana nasıl intihar edeyim diye bile sordu. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım arkadaşlara. Şimdi de genel hatlarıyla çıkardığım izlenimleri paylaşacağım.

Şöyle bir düşündüğümde insanların temel sorunlarının çok da farklı olmadığını gördüm. Genel olarak 4 yada 5 sorun üzerine yoğunlaşmış şekilde insanların problemleri.

1. Kız/Erkek Arkadaş Problemi: Malesef en çok bu sorundan bahsedildi. "Kız arkadaşım benden ayrıldı." yada "Erkek arkadaşım beni bıraktı" gibi. Bu sorunu cidden kaldıramayan insanlar mevcut. Çoğunluğumuz itibarıyla intihar noktasına gelmeden atlatıyoruz fakat her zaman, her insan için öyle olmuyor.

Burada temel sorun, terkedilen kişinin karşı tarafa aşırı bağlanmış olması. Bunun altında yatan neden ise (gözlemlerime göre) bu kişilerin çocukluklarından itibaren yeterli ilgi ve sevgiyi görmemiş olmaları. Bu nedenle kendilerine ilgi gösteren kişiye aşırı bağlanıyorlar ve onu mükemmel olarak görmeye başlıyorlar. Oysa kimse mükemmel değil. Bunu anlamaları lazım ve aşırı bağlanmalarının sebebinin yukarıda dediğim konu olduğunu anlamaları lazım ki, bu problemden kolayca sıyrılabilsinler. Ama genel olarak bunu çok anlama durumunda olmuyorlar. Kafayı bir kere takmışlar, bırakamıyorlar. Ne kadar anlasalar da dönüp dolaşıp yine terkeden kişinin peşinde koşuyorlar. Hep aynı hikaye malesef.

2. Hayatın Sillesini Yiyenler: Burada kastettiğim insanlar, maddi zorluklarla boğuşanlar ve bunun yanında, bu durumla tek başına savaşmaları gerekiyor olması. İşin içinden çıkamıyorlar ve intihara meylediyorlar. Bana diyorki mesela "Ne yapayım, şu kadar borcum var ve gidecek bir kapım yok."

Yapacak birşey yok. Sadece bu borçlu olma baskısına iyi dayanabilmek ve pes etmemek lazım. Elimde olsa da çıkarıp bişeyler verebilsek, ama yok. Zor durumda isen sabredeceksin, çıkış yolları arayacaksın. Hemen oturup kolay çözüm gibi görünen intihara meyletmeyeceksin. Zordur maddi sıkıntılar, bende çektim zamanında. Ama bir yerden olmasa bile bir yerden kapı açılıyor. Sabretmek lazım.

3. Yalnızlık ve Amaçsızlık: Aslında yalnızlık tüm sorunlarda temel mesele. Ama bu kısımda salt yalnızlıktan bahsediyorum. Yanına bir arkadaş bulamayan, monoton bir hayat yaşayan, amaçsızlaşmış insanlardan bahsediyorum. Böyleleri hayattan sıkılırlar, niye yaşıyoruz ki falan derler.

Onlara da önerim bir amaç edinmeleri ve yalnızlığı dert etmemeleridir. Yalnızlığın kötü birşey olmadığını anlatırım. Ve dünyanın o kadar da küçük olmadığını, yapılabilecek birçok şeyin olduğunu göstermeye çalışırım bu tr insanlara. Tabi burada muhatab olanın bu durumu aşma isteği çok önemli. Diğer başlıklarda durum kötü olsa da sorun bellidir ve çözülünce bu sorunda çözülür. Ama bunda öyle değildir. Kişinin hayata bakış açısı değişmelidir, düşünceleri değişmelidir. Ki bu da kişi eğer istekli değilse zordur.

4. Hastalıklar, Fiziki Yetersizlikler: Burada sorun apaçık ortadadır. Kişinin düzelmeyen fiziki yada psikolojik bir durumu vardır. Ve bu durumu kafasına takar durur. Bu sorunu kabul etmez, kendiyle barışamaz.

Oysa bu sorunu kabul edip, ona göre hayatını düzenlese ortada problem kalmayacaktır. Ama kendinden çok bekletiye sahip olduğu için ve çevresindekilerin kendinden çok şeyler beklediğini bildiğinden bu fiziki yetersizliğini çözmek için uğraşır durur. Çoğu zamanda daha çok stres yaptığından mesele çözülecekse de çözülmez.

5. Ağır Travma Durumları: Bazen bu tür durumdakiler de mesaj atıyorlar. Ama bir uzmana görünmeleri gerektiğini öğütlüyorum. Çünkü o tür mevzularda yeteri kadar bilgi sahibi değilim. Ama malesef ülkemiz insanının gittikçe yoldan çıkmaya başladığını düşünür oldum. Çünkü bu tür durumları yaşayan birçok insan mevcut.

Temel mesele son madde hariç, yalnızlıktır. Kişi yalnız ve çaresiz kalınca yada öyle hissedince intihara meyletmektedir. Oysa kim yalnız değildir ki bana bi söyleyin. Günümüz insanı, klişe olacak ama doğrudur, kalabalıklar içinde yalnızlık çekmektedir. Kimse kimseyi dinleme, anlama lütfunda bulunmamakta, bunun yanında herkes birbirine birşeyler anlatma yarışı içindedir. Oysa kimse kimseyi de dinlememektedir. -Miş gibi yapmaktadırlar.

Eğer sizlerde bunlardan şikayetçi iseniz, önce sizler dinlemeyi bi öğrenin derim. Herkes bunlardan şikayet etmekte ama kimse de elini taşın altına koyup birşeyler yapmamaktadır. Kendinizi bir kenara bırakın ve çevrenizdekilere sarılın artık...