Engeller - Değişim - Durum Tespiti


Bu konumuzda sitenin asıl konusuna değinmeyeceğiz. Ama bir derdimi paylaşacağım sizlerle. Bir filmde gördüğüm bir söz, bana yazdırttı bu yazıyı. "Başarılı olanlar, asla vazgeçmeyenlerdir".

Bişeyleri değiştirmek istersin, dünyayı değiştirmek istersin, sevgi dersin, insanlık dersin, cinsiyet, din, dil ayrımı yok der, yola çıkarsın. Konuşurken herkes seni alkışlar, "Evet doğru" derler. Ama sonra önüne en büyük engeli bu insanlar ve arkadaşları koyar. Çünkü bakarlar ki, kurdukları düzen bozulabilir. Kimi parasını düşünür, kimi elindeki gücü düşünür, kimileri menfaatlerini düşünür.

Yüzüne gülerler, arkandan iftira ederler. Senden başka herkes yalan haberleri çoktan duymuştur. Ve bakarsın ki bir anda, uğraştığın herşey yokolmuş çoktan.

Ne yapmak lazım sizce? Ne yapalım, ne haliniz varsa görün mü diyelim? Ezenler ezmeye devam etsin, ezilenler durumlarını kabul edip köle olmaya devam mı etsinler?

Evet belki bu yazıyı okuyanların hepsi aynı şeyi diyecektir. Bu insanlar için "Siz bunlara layık değilsiniz" deyip, vazgeçeceklerdir. Vazgeçen çok insan gördüm. Vazgeçmeyen 3 5 insan kaldık. Bu vazgeçmeyenleri de hala presliyor, anlamıyor, iftira ediyorlar. Gerçek eğitimden yoksun kalmışlarla bu dünya ne kadar da çekilmez. Ama ne yapalım, kulağımızı tıkadık, dinleyenlerle devam ediyoruz. Elbet birileri birgün duyar sesimizi. Duymasa da yapacak bişey yok. Biz bağırmaya devam edeceğiz. (Biz derken özel bir grubu kastetmiyorum. Herbiri kendi çapında bişeyler yapmaya çalışan, okuyan düşünen halktan insanlardan bahsediyorum.) Çünkü herşeyi görüyoruz, tüm iğrençliklerin farkındayken, bişey yapmadan durabilmek imkansız. Herkes uykuda, ama uyuduklarının farkında değil. Biz deliyiz onlara göre. Evet belki de öyleyiz. Ne de olsa herkesin yaptığını yapmıyor, farklı bişeyler deniyoruz. Biz de evimizde oturup, tv başında, internet başında oturup kendimizi akışa bıraksaydık kimse bişey demezdi elbet.

Nerde o yürekli geçinenler? Kendini şuncu buncu addedip, kendince dünyayı fethedenler? Fasa fiso hepsi. İşin sonu hep aynı şeye dayanıyor: "Menfaat". Başka bişey yok. Şu ülkede görmediğim, temas etmediğim kimse yok, hepsi aynı bu bakımdan.

Bazı akıllı geçinenlerde, sadece sorun tespiti yapıyorlar. Tespit yapmakla sorun çözülseydi, çoktan çözülmüştü. Tüm dünya sorun tespiti yapıyor ama çözümü kimse gösteremiyor. Evet gösterenler var aslında ama çözüm kimsenin işine gelmeyince napsınlar. Tolstoy çözümü söylemiş ama kaç kişi çözümden bahsettiği kitabı okumuştur, belki de 5 - 10. Sadece "Anna Kareninina" sını, "Savaş ve Barış" ını, "Diriliş" ini okuyun. Dostoyevski de bahsetmiş ama bahseden var mı? Sokrates de bahsetmiş ama konuşan var mı? Yok, bilgiyi bilmek için öğrenenler oldukça kimse bahsetmeyecek bunlardan.



Kaybolmuş insanlık, nereye gittiğinin farkında bile değil. Kendini feda edercesine bişeyler yapmaya çalışanları da engelliyorlar. Yıkmak kolay, yapmak zordur. Herkes yıkım peşinde, yapan nerdeyse yok. Herkes düzenden memnun, kimse değişim istemiyor. Adam kendini foseptik çukuruna hapsetmiş, gel seni çıkarayım diyorsun, ben halimden memnunum diyor. Hadi aklı başında olana bişey diyemezsin, peki çocuklar, gençlik? Arkamızda nasıl bir miras bırakıyoruz, farkında mıyız? Değiliz tabiki.

Akşam eve yürüyorum, kulağımda kulaklık, dalıp gitmişim. Bir çocuk sesi dikkatimi kesiyor. Baktım 3 yaşlarında bir kız çocuğu ağlıyor. Üstü başı kirli, yerde oturmuş, annesi nerde belli değil, dilenmeye gitmiş belli ki. Bu çocuğun suçu ne? İçim parçalandı. Evet belki oradan geçen diğerlerinin de içi parçalanıyor, belki sizlerin de içi parçalanıyor? Tamam da bu bir marifet mi? Çok vicdanlı olunca iyi bir insan mı oluyorsunuz? Ne yapıyorsunuz bunun için, bu sorunu çözmek için gayretiniz nedir, asıl önemli olan budur.

Ama hayır, evlerimize gideriz, ekranların kölesi oluruz, gün içinde de ekranlar bize ne verdiyse onu konuşuruz. Sistem güzel kurulmuştur, herşey düşünülmüştür. Yeterki değiştirmeye çalışma. Sisteme uy, yeter. Evet sistemin hali bu işte. Elit azınlık hariç herkes acı çekiyor. Sonra bu acı çeken kitle de elit tabakaya uyuyor, değişime düşman oluyor. Ne güzel de uyutuyorlar dimi. Eğitim de ona göre dizayn edilmiş zaten. Düşünmemek üzerine. Okula gönderdiğin çocuk, verilen emri uygulayacak bir robot olarak çıkıyor ordan.

Size bişey söyliyeyim, bu hayatta önününüze genel kabul görmüş ne gelirse, onu sorgulayın bi önce. Muhtemelen uykuya devam için böyle gösteriliyor size. En değerli bilgiler, popüler kitaplarda değil, popüler olmayanlardadır. Birşey popülerse, sorgulanmaya tamamen açıktır. İnandıklarınızı gözden geçirin bi zahmet. Uyanmak için, kabuğunuzu kırmak için. Nasıl yapacağız diyorsunuz ya, ben hep onu anlatıyorum aslında. Ama kimse okumuyor ki.

Neyse bu yazı biraz uzun oldu ama gerçeği arayanlara, doğru yolu arayanlara bir yol gösterici olabilir. Bakış açısı ve sevgi. Bu ikisini anlayan herşeyi anlar, her meseleyi çözer. Başka sözüm yok.




Engeller - Değişim - Durum Tespiti Engeller - Değişim - Durum Tespiti Reviewed by Kerem Yeniyurt on 15:26 Rating: 5

1 yorum:

  1. Ne güzel söylemişsiN güzel yürekli insan en değerli olanlar popüler olmayanlardır. Sinema tarihine kazınan siyah beyaz sözsüz filmler gibi. Hazinelere malik viraneler misali. Duygudaşlık ve en önemlisi susmadan özgür ifade ile benliğini ortaya koyduğun için teşekkürler geromimo:)

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.